GAiPLiK KARARI VE SONUçLARI


Medeni Kanun Madde 32- Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.
Yetkili mahkeme, kişinin Türkiye’deki son yerleşim yeri; eğer Türkiye’ de hiç yerleşmemişse nüfus siciline kayıtlı olduğu yer; böyle bir kayıtta yoksa anasının veya babasının kayıtlı bulunduğu yer mahkemesidir.

Genel Açıklama

Gerçek kişilerde doğumla başlayan kişilik ölüm olayıyla son bulur. Bu, kişiliğin doğal olarak son bulma şeklidir. Yani gerçek kişilerde hak süjesi olma(haklara ve borçlara sahip olabilme) dönemi doğum ve ölüm arasındaki devreyi kapsar.
Hukukumuzda öyle bir durum vardır ki bu durumun gerçekleşmesi halinde kişinin ölüp ölmediği konusunda tam olarak emin olmadığımız halde ölümü lehine kuvvetli şüphenin bulunması ayrıca bazı şartlarında varlığı koşuluyla kişinin ölümüne mahkeme kararıyla hüküm olunur. Bu da kişiliğin hukuki yolla sona erdirilmesidir.
Örneğin uluslar arası sularda, kıtalar arası seyahatler tertip eden bir geminin okyanusta batmış olması sonucu yüzerek bazı yolcuların kurtulmuş olması ancak bazılarının ise kurtulup kurtulamadığının bilinememesi ya da Kazakistan’a yaban keçisi avlamak üzere giden bir avcıdan bir daha haber alınamaması olaylarında olduğu gibi, gaiplik kararı; yukarıdaki örnek olayımızda belirtilen şekilde kaybolan bir kişinin ölüp ölmediğini tam olarak bilemediğimiz halde, yüzme bilmemesi sebebiyle büyük ihtimalle ölmüş olabileceğini düşündüğümüz yolcu veya uzunca bir süredir kendisinden haber alamadığımız avcı hakkında ilgili kişilerin müracaatı sonucu mahkemece bu kişinin öldüğüne hükmedilmesidir.

Gaiplik Kararının Koşulları

A-MADDİ ŞARTLAR

Bir gerçek kişinin Gaipliğine karar verilebilmesi için Medeni Kanun 32. Maddesindeki belirtilen iki koşuldan birinin varlığı şarttır. Bunlar;

1.Ölüm tehlikesi içinde kaybolma
2.Uzun süreden beri kendisinden haber alınamaması

Gerçekten bir kişinin gaipliğine karar verilebilmesi için hakkında gaiplik kararı verilecek kişinin yukarıda yazılı iki durumdan biri dâhilinde ortadan kaybolması şarttır. Kişi ya ölümüne kuvvetle muhtemel bakılacak bir olay sonucunda ortadan kaybolmuş olmalıdır ya da uzun süreden beri kendisinden hiçbir haber alınmayacak şekilde ortadan kaybolmuş olmalıdır. Bu durumlardan herhangi birinin varlığı gaiplik kararı için ilk şarttır. Ancak hemen belirtelim ki bu hallerin varlığı gaiplik kararı verilebilmesi için tek başına yeterli olmayıp ayrıca usulü bir takım işlemlerinde yapılması zorunludur. Usule ilişkin bu koşulları aşağıdaki başlık altında inceleyeceğiz

B-USULÜ ŞARTLAR

1-Süre Şartı

Kişinin ölümüne kuvvetle muhtemel bakılacak bir olay sonucu kaybolması halinde, hakkında gaiplik kararı verilebilmesi için bu olayın üzerinden en az 1 yıl geçmiş olması gerekir. Kişinin, kendisinden uzun zamandan beri haber alınamaması sebebiyle gaiplik kararı verilebilmesi için ise kişiden en son haber alınan tarihten sonra en az 5 yıldır hiçbir haber alınamamış olması gerekir.

2-Başvuru Şartı

Yukarıda belirtilen koşulların gerçekleşmiş olması halinde bile Mahkeme, kendiliğinden karar veremeyecek bu konuda ilgili kişilerden en az birinin müracaat şartını arayacaktır.
Gaiplik kararının verilmesini, kaybolan kimsenin yasal ve atanmış mirasçıları ve lehlerine vasiyet yapılmış kimseler talep edebilirler. Ayrıca, gaip yüzünden mirastan mahrum kalanlar, askerlik şubesi, alacaklılar, hazine gaiplik kararı verilmesini isteyebilir. Ancak hazinenin gaiplik kararı için talepte bulunabilmesi, gaibin mallarının 10 seneden beri mahkemece idare edilmiş olmasına veya gaipliğine karar verilmesi istenen kişinin 100 yaşını doldurmuş olmasına bağlıdır.(MK 588)

3-İlan Şartı

Mahkeme kendisine yapılan müracaatın değerlendirilmesi sürecinde gerekli kanaate vardıysa eğer kaybolan kişi hakkında bir ilan kararı verir bu ilan ile kaybolan kişi hakkında bilgisi olanların dinlenmesi esas amaçtır. Buna rağmen 6 aylık ilan süresince kişi hakkında öldüğü ya da hayatta olduğuna dair kesin bir bilgi alınamazsa mahkemece kaybolan kişiyle ilgili gaiplik kararı verilir.

C-HÜKMÜN SONUÇLARI

Gaiplik, ölüm gibi kesin bir olaya bağlanmadığından bu müessesenin hukuk âleminde yaratacağı etkide ölüm olayının bağlandığı sonuçlar kadar kesin olmayacaktır
Gaiplik kararı kişinin ölüm siciline işlenir ve bu karar verildiği tarihten itibaren değil, geriye etkili olarak ölüm tehlikesinin Gerçekleştiği ya da son haberin alındığı günden itibaren hüküm ifade eder. Gaiplik kararıyla kişi hukuken ölmüş sayılır. Ancak bu ölüm doğal bir ölüm olmadığından yani kişinin biyolojik ölümü gibi kesin bir ölüm olmadığından bunun sonuçları da doğal ölümün sonuçlarından biraz farklı düzenlenmiştir. Şöyle ki; Gaibin mirası gaiplik kararının verilmesiyle hemen mirasçılara geçmez. Gaibin terekesi belli bir süre ve teminat karşılığında mirasçılara teslim edilir. Çünkü her ne kadar kişi hakkında gaiplik kararı verilmiş ise de bu kişinin kesin olarak öldüğü belli değildir. Gaibin ortaya çıkma ihtimali olduğundan tereke gaibin mirasçılarına zilliyet sıfatıyla teslim edilir. Mirasçıların vereceği güvence belli bir süre ile sınırlıdır. Buna göre ölüm tehlikesi içinde kaybolma halinde 5 yıl, kendisinden haber alınamama durumunda ise 15 yılla sınırlı olmak üzere hakkında gaiplik kararı verilecek kişinin mirasçıları bir güvence göstermek zorundadırlar (MK 584,585). Bu süreler dâhilinde gaip ortaya çıkarsa mirasılar kendilerine terekeden taksim edilen payı gaibe iade edeceklerdir. MK 584,585. Maddelerinde belirtilen süreler içinde gaip ortaya çıkmaz ise ya da bu arada gaip 100 yaşını doldurduğunda bu konuda verilmiş olan güvenceler son bulur mirasçılar terekeden kendisine pay edilen mirası kesin olarak iktisap etmiş sayılılar.
Gaip evli ise bu kişi hakkında verilen gaiplik kararı doğal ölüm olayındaki gibi evliliğini sona erdirmez. Yani gaiplik kararı evliliği kendiliğinden sona erdirmez. Gaibin eşi medeni durum itibariyle evli gözükmekte ve ayrıca bu evliliğin mahkeme kararıyla feshi gerekmektedir. Yoksa gaibin eşi evlenemeyecektir. Ola ki evlenmiş ise de bu evliliği mutlak butlan müeyyidesiyle batıl sayılacaktır. Zira mevcut evlilik kesin evlenme engellerinden biridir. Gaiplik kararının verilmesini talep eden gaibin eşi ise gaiplik ile birlikte evliliğinde sona ermesine karar verilmesini talep edebilir.(MK 131.Mad) Ya da davacı eşin kendi ikametgâhı mahkemesinde açacağı bir dava ile evliliğin feshini talep edebilecektir.
Bu konuda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. (Mahkemede bu konu ile ilgili tanıklar dinlenecektir.)
Gaiplik kararı üzerine veraset ilamı çıkartılarak, tapu müdürlüklerinde miras intikali yapılabilir, satış gerçekleşebilir.
Gaiplik davası, hakkında gaiplik kararı verilecek olanın Türkiye’deki son yerleşim yeri, eğer Türkiye de hiç yerleşmemişse nüfus sicilinde kayıtlı olduğu yer, böyle bir kayıtta yoksa anasının veya babasının kayıtlı bulunduğu yerin mahkemesine yapılır.(MK 32/II)

KAYNAKÇA :

1-Prof.Dr.Bilge ÖZTAN -Medeni Hukukun Temel Kavramları
2-Prof.Dr.Aydın ZEVKLİLER-Medehi Hukuk
3-Prof.Dr.Turgut AKINTÜRK-Medeni Hukuk
4-Nihat İNAL- TürkMedeni Kanunu Şerhi
5-Emin ŞAHİN -Asliye Hukuk Davaları
6-Oguzhan ARDIÇ -Medeni Hukuk
7-Erhan GÜNAY- Hukuk Rehberi
8-Hasan ÖZKAN-Asliye Hakuk Davaları


AYRINTILI BİLGİ İÇİN HUKUK BÜROMUZ AVUKATLARI İLE GÖRÜŞÜNÜZ
(İLETİŞİM SAYFAMIZA GEÇMEK İÇİN TIKLAYINIZ)